CEREBRAL PALSY


CEREBRAL PALSY (SP), bebek ve çocuk beyninde oluşan bir hasara bağlı kalıcı duruş, hareket ve denge kusuru. Beyindeki zedelenme ilerleyici değil ancak çocuğun yürüme, denge kurma ve hareketlerindeki güçlük zamanla artabiliyor. Amerikan Hastanesi Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nadire Berker'e göre serebral palsi (SP-spastisite), çocukta kalıcı bedensel engele yol açan en sık neden.
Halk arasında ‘spastik çocuk’ olarak bilinen serebral palsili çocuklar Berker'e göre, doğru bakım, tedavi ve eğitimle topluma uyumlu bireyler olarak yaşamlarını sürdürebilir ve ailelerine daha az yük olur. Her anne baba gibi serebral palsili çocukların anne babalarının da çocuklarının mutlu ve sağlıklı olmasını amaçladığını, bu konuda bilgilerini artırmayı, çocuklarını en iyi şekilde tedavi ettirmeyi istediklerini belirten Berker, "Bu nedenle toplumda serebral palsi konusunda bilginin artması gereklidir" diyor.

SP NEDENLERİ NELERDİR?

Serebral palsinin gerçek nedeni bilinmiyor. Ancak beyindeki hasara yol açan bazı risk faktörleri var. Bunlar hamilelik esnasında annenin geçirdiği hastalıklar veya kullandığı ilaçlar, anne baba arasındaki kan uyuşmazlığı, doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması veya doğumdan sonra geçirilen beyin kanaması, sarılık veya başka hastalıklar olarak sayılabilir. "En önemli risk faktörleri bebeğin erken doğması doğum kilosunun düşük olması, doğum sonrası yüksek ateş görülmes" diyen Berker, günümüzde tıp teknolojisinin gelişmesine bağlı olarak erken doğan ve zayıf bebeklerin yaşatılabilmesinin bir sonucu olarak SP’li çocuk sayısının giderek arttığını söylüyor.

BEBEĞİNİZ BAŞINI TUTABİLİYOR MU?

Berker, SP’li çocuklarda görülen sorunlar beyin hasarının oluştuğu yere ve hasarın genişliğine bağlı olduğunu altını çiziyor ve ekliyor: "Üç aya dek başını tutamayan, 8 ayda oturmayan, dönemeyen, 18 ayda yürümeyen bebeklerde SP düşünülür. Bebekte bir sorun olduğunu ilk fark eden genellikle annedir. Anneler bebeklerinin iyi emmediğini, çok ağladığını, başını tutamadığını ve oturamadığını söyleyerek doktora başvurur. Bebeğin tiz sesle ağlaması, üç aydan sonra ellerini yumruk şeklinde tutmaya devam etmesi, gövde kasılmaları, emmemesi, iyi tutamaması, üç aya kadar başını tutamaması, sekiz aya kadar yüzüstü duruştan sırtüstüne dönememesi SP olasılığını düşündürmelidir."
Bu tür gelişim geriliği gösteren bebeklerin çocuk nörolojisi uzmanınca değerlendirildikten sonra gelişimlerinin hızlandırılması için bir an önce rehabilitasyona başlanması gerekiyor.

YAŞ DÖNEMLERİNE GÖRE SP TANISINI DÜŞÜNDÜREN NORMAL GELİŞİM SAPMALARI:

0-1 ay arası
• Devamlı şuursuz ve uykulu olma
• Emme bozukluğu, aşırı kusma
• Etraftan gelen uyarılara cevap vermeme
• Havaleler

2 ay
• Adalelerde anormal kasılmalar

3 ay
• Gözbebeğinde düzensiz titremeler
• Sırtüstü konulduğunda baş ve topuklar zerinde yay gibi durma
• İfadesiz yüz

4 ay
• Başını tutamama
• Başparmağın avuç içinden çıkarılamaması ve elin çok sert bir yumruk halinde tutulması
• Devamlı şaşılık

8 ay
• Dönme ve oturma olmayışı
• El becerisinde gerilik
• Baş tutamama
• Otururken bacakların birbirini çaprazlaması
• Tekme atarken iki bacağı birden itme

10 ay
• Tutunarak ayağa kalkma becerisi olmayışı
• İsmiyle çağırınca yanıt vermeme
• Emeklerken bacakları sürükleme
• Ayağa kalkarken bacakları çaprazlama
• Ağızdan fazla salya akıtma
• Verilen yemeği ağza götürememe
1 yaş

Teşhisin en kolay olduğu devredir. Yukarıdaki belirtilere ek olarak çocuğun yürüyemeyişi, kol ve bacaklarında aşırı sertlikler bir beyin harabiyeti düşündürür.

SP’NİN TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Berker, beyindeki hasarı iyileştirecek bir tedavi yöntemi henüz bulunamadığını söylüyor. Ancak SP'li çocuğun sorunlarının her biri için çeşitli tedaviler mevcut olduğunu belirten Berker, "Sorunlar çok geniş bir yelpazeye oturduğundan tek bir uzmanın SP’li çocuğu tek başına tedavi edebilmesi söz konusu değildir. SP tedavisinde tüm sorunları birden ele alan, çocuğu bir bütün olarak düşünen bir yaklaşım uygulanmalı ve bu yaklaşım içinde çocuğun zihinsel yapısı, kişiliği, iletişimi, eğitimi ve aile yapısı unutulmamalıdır. Tedavi fizyoterapi, konuşma terapisi, eğitim, gerekirse ilaç, ameliyatlar ve cihazların kullanımından oluşur. Ayrıca çocuğun beslenmesi, diş sağlığı, aşıları, aile hayatına katılması asla ihmal edilmemelidir" diyor.

SP’Lİ ÇOCUĞUN TEDAVİ EKİBİNDE KİMLER OLMALI?

Çok boyutlu ve yönlü olan bu tedavi için pek çok uzmanın bir arada çalışması gerekiyor. Tüm dünyada vurgulandığı gibi SP tedavisi bir ekip tarafından sürdürülüyor. Bu ekipte terapistler, doktorlar ve diğer meslek uzmanları bulunuyor. Berker'e göre tedavi ekibi hekimler ve terapistlerin yanı sıra mutlaka aileyi de içermeli. "Aile ekibin en önemli parçasıdır. Anne ve baba çocuğun günlük ruh halini, yeteneklerini ve gereksinimlerini en iyi bilen kişilerdir. Ebeveyn bu doğrultuda tedavi ekibinden istediğini açıkça belirtmelidir. Ailenin gözlemleri, soruları ve fikirleri çocuğun tedavisi için ekibe yol gösterir" diyen Berker, tedavi ekibinin birbirleriyle yakın ve sıkı bir iletişim içinde olmasının şart olduğunu ifade ediyor.
Berker ayrıca, ekibin aileler ile bir araya gelerek ortaklaşa verdikleri kararı bildirmesi, önerilerinin gerekçelerini açıklaması, ailenin ve mümkünse çocuğun onayını alması gerektiğini de söyleyerek, sözlerini şöyle noktalıyor: "SP'li çocuklar mutlaka bu konuda deneyimli, birlikte çalışmayı bilen, birbirinin dilinden anlayan bir tedavi ekibi tarafından izlenmelidir."