BAKIM İHTİYACI SOSYAL HAKTIR


Bakım İhtiyacı Sosyal Haktır


Bakım, rehabilitasyondan yararlanamayan veya rehabilitasyondan yararlandığı halde özel korunmayı ve desteği gerektirenlere verilen hizmet olarak tanımlandığında bedensel, zihinsel, psikososyal hastalık, yaşlılık veya engellilik nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinde yetersiz kalan , yaşamını başkasının yardımı olmadan idame ettiremeyen bakıma muhtaç bireylere verilen en büyük destektir. Günümüz dünyası değişen toplumsal koşullar karşısında sosyal politika alanında yeni yaklaşımlar getirirken elbette bakıma muhtaç kişilerin bakım hizmetleri konusuna da yeni yaklaşımlar getirmektedir. Ülkemizde de bu yeni yaklaşım çerçevesinde önemli çalışmalar yürütülmektedir. Çağdaşlık ve uygarlık ölçütleri belirlenirken özellikle önemsenen teknolojik başarılar, gelişmelerin yerine çağdaş dünyada var olabilmenin belki de en önemli kriteri olan toplumsal ve kültürel değerlere bağlı sosyal gelişmişlik düzeyi daha ön saflarda yer almalıdır. Sosyal gelişme düzeyi halkın bütün bireylerine ve özellikle muhtaç olan bireylere ihtiyaçları doğrultusunda sosyo ekonomik olanaklar sunmak şeklinde elde edilebilmektedir. Bakıma muhtaç bireylere bir sosyal sistem içinde planlı ve programlı profesyonel anlamda psikososyal destekli bakım hizmetleri götürebilmek reddedilemez bir sosyal haktır.

Ülkemizde bakım ihtiyacı olan bireylerin bakımı ya evde ya da periyodik olarak hastahane ortamında gerçekleştirilmektedir. Evde bakımı gerçekleştirilen bireylerin ev bakımlarıyla ilgili kayıtlı bilgilere ulaşmak şu an ki şartlarda mümkün görülmemektedir. Ancak kurumlarda bakımla ilgili olarak SHÇEK ( Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ) 2004 verilerine göre;
- SHÇEK Genel Müdürlüğü’ne bağlı resmi 57 ve özel 61 olmak üzere toplam 118 huzurevi
- Emekli Sandığı, İçişleri Bakanlığı, MEB, SSK, PTT ve Darülaceze kurumlarına ait 7 adet huzurevi
- Dernek ve vakıflara bağlı 30 adet huzurevi
- Azınlıklara ait 7 adet huzurevi olmak üzere toplam 182 adet huzurevi
- SHÇEK Genel Müdürlüğü’ne bağlı yatılı hizmet veren 35 rehabilitasyon merkezi vardır. Ayrıca Genel Kurmay Başkanlığı’na bağlı Türk Silahlı Kuvvetler Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi ve Ayvalık Rehabilitasyon Merkezi de bakım konusunda hizmet veren merkezlerdendir.

Bu kurumlarda toplam 18771 özürlü, yaşlı barınmakta ve bu bireylerin bir bölümü yatağa bağlı bakım hizmeti görmektedir. Bu kurumlar için bakım sırası bekleyen birey sayısı ise 2661 olarak belirlenmektedir. Yukarıdaki rakamlardan da anlaşıldığı gibi Türkiye ‘ de bakımla ilgili hizmetlerde aksaklıklar ve yetersizlikler büyük oranda bulunmaktadır. Bu nedenle sosyal devlet olmanın en büyük gereği olarak görülen bakım konusunda acil düzenlemelerin yapılması toplumun en büyük beklentisidir.

Evde ya da kurumda bakımın yerinde ve anlamlı bir şekilde gerçekleşebilmesinin en büyük koşullarından birisi bakım hizmetini verecek personelin niteliği ve denetlenmesidir. Bakım öncelikle bir ekip çalışması şeklinde düzenlenmesi gereken bir hizmet olarak görülmelidir. Bakıma muhtaçlığın tanımına bakıldığında her bakıma muhtaç bireyin farklı açılardan yetersizliği ve muhtaçlığı ortaya çıkan en büyük sorundur. Örneğin yaşlı bireyler kendi aralarında bakım hizmetleri konusunda farklı beklenti içinde olabilmektedir. Ya da bir SP li bakıma muhtaç bireyin hastalık tipine göre bile bakım konusunda çalışacak uzman kişilerin meslek isimleri değişebilmektedir. Ayrıca bakım verecek merkezlerin yatılı _ gündüzlü şeklinde düzenlenmesi de diğer önemli bir konudur.

Sosyal bakım bireyin ihtiyaçları doğrultusunda hedefe odaklı bakım hizmetidir.Bu şekilde bakıma muhtaç bireyin yaşam kalitesinin korunması veya arttırılması hedeflenmektedir. Ayrıca sosyal bakım veya bakım hizmeti bireysel ilişkileri geliştiren hizmetlerdir. İlgi ve sevginin olmadığı bir bakım hizmetinin ne kadar bakım hizmeti verdiği tartışılamayacak bir konudur.

Unutmayalım ki gökyüzünün altında her şey eskidir. Hiçbir yaşanan ilk değildir, son da olmayacaktır. Bir gün yaşlanıp bakıma muhtaç bir durumda olup birilerinin elimizden tutmasını bekleyebiliriz ya da birileri şu anda engelli olan çocuğunu tuvalete kadar taşıyamadığı için ağlıyor olabilir. Bu dünya hepimizin , devletlerin olanakları bütün vatandaşlarının.Hedef odaklı tüm bakım yaklaşımlarının düzenlenmesi ise bizler gibi konunun öneminin bilincinde olan tüm insanların büyük beklentisi.
Reyhan Gazel